28 Aralık 2010 Salı

... olacak sevdiğin

Kapı gibi olacak sevdiğin.
Öyle bar kapısı gibi değil,
giren çıkanın belli olmadığı.
Olacaksa anahtarı bir sende olan.


Pencere gibi olacak sevdiğin.
Araladığında içine nefes verecek,
her sabah ilk açtığın,
gece son kapattığın olacak.


Televizyon gibi olacak sevdiğin.
Boş boş saatlerce izleyip sıkılmadığın,
her açışında seni şaşırtan
ama bağımlılık yapan, kendine alıştıran.


Parfüm gibi olacak sevdiğin.
Kokusu senin olan, tenine sinen.
Uçup gitmeyecek 2 gün sonra
Sana ait olacak sinecek damarlarına.


Ama 'sigara'n gibi olmayacak sevdiğin.
İçine çekip attığın,
her bitişinde yenisini aldığın.
Kaldırım kenarında bir izmarit olmayacak,
son sigaran olacak tabakana ayırdığın


ve bazen sadece;
Dudağında yanan son sözler olacak.

11 Aralık 2010 Cumartesi

leb

Bir kere yemeye başladıktan sonra duramazsın, kendine hakim olamazsın, sana verdiği o hazzı hiç bir şeye değişmezsin. Sarısı makuldür ama beyazın tadı farklıdır. Çıtır çıtırdır, ağzında kuru bi tat bırakır belki ama vazgeçemezsin. Evet leblebiden bahsediyorum. Hani şu leb demeden söylenen şey. Hah o işte..

Kuruyemişçiye gidip bi avuç leblebi almak kolay ama leblebi tadında bi avuç sevgi bulmak o kadar kolay mı ? Leblebi insan formatına bürünür mü mesela ? Hayatımıza kaç tane leblebi girer ki en sonunda ?

Bazen sadece alkolün yanında iyi gider, tek seferde bi gecede. Bazen akşamları film seyrederken bi kaç sefer. Ya da sana iyi gelir yemeden duramazsın, leblebi olur hayatın.

Benim küçük leblebim, hayatım, tuzlu kuruyemişim. Seni yemek çekirdek çitlemek gibi. Her seferinde daha tutkulu , her seferinde daha fazla istemek. Farkında olmadan yemek seni. Zarar veren yanlarına bakmadan, zararlıların en güzelini sevmek.

Hadi leb, yi beni.                           

9 Aralık 2010 Perşembe

acı şarap

acı; yaşam şarabı gibidir sevgilim
yıllandıkça değerlenir ya şarap,
acıdıkça olgunlaşır ruhunda.
bırak acısın,
sana verdiğim herşeyin içinde acı var aslında.
ben sadece melankolik bi gencim yolun başında,
belki de deliyim, akıllı dolu şu dünyada..
boşver.
dinlendir ruhunu kalbimin istasyonunda.
karakterler farklı hikaye aynı
insanlar her zaman terk eder sonunda.

ilk tokat

ağlayarak başladım ben hayata.
popoma tokat attılar önce.
annem sarıldı ki ilk bana.
ilk annemi güldürdüm ben bu hayatta.
tenine işler ya bazı şeyler,
kokusu siner nefesine.
hayat işledi benim nefesime.
meraba ben 22 yaşındayım.
aldığım nefes kadar çekmem lazım seni içime.
çekiyim ki bitsin dışarda ki ben
içimde ki sen.
bitsin ki büyüyeyim ben.
düşe kalka geldik bu yaşa,
tam 12 sayfa.
yazsam roman olur, sirf istoptan facebook'a.
bisiklete bindin mi sen ?
düşerdim hep ben. 
çok kanadı dizim, hala izleri var.
zaten en çok iz bırakanlar acı vermez mi bu hayatta?
bak,
erkekte 3 şey iz birakır.
sünnet, bisiklet ve sevmek.
istersen her erkekte görürsün ilk 2'sini
ama bilemezsin kaç kişide açmış sevgi darbesini.
melekler korur çocukları derler.
her gece konuşurdum ben meleğimle.
karanlıktan korkardım çok.
isterdim ki korusun beni,
ama kaybettim ben meleğimi.
şimdi uzansam yere, tam şehrin göbeğine.
korur mu beni sence?
kaybettin mi sen hiç meleğini bir eylül gecesinde?
en çok korkarken hem de,
canavardan dolabının içinde.
bütün korkuların tenine işler ya
gökkuşağı gibi rengarenk olur ruhun
dudağın da yanan bi o kalır
sigaran olur en yakın dostun.
aşk alır kanın yerini damarlarında
kalbin her attığında elinden ayak parmaklarına
o akar damarlarında.
dostlar mıdır geri de kalan kanın donduğunda?
yoksa yeni bir aşk mıdır akıtacak olan damarlarında
o anı o anda.
nedir sana kalan hayatta ? 
acımak ve mutlu olmak dışında ?
güldürmek kolaydır bir insanı. 
peki sever mi güldüren insan ağlamayı?
her gözyaşı olur mu bir sırıtma suratında?
ben ağlayarak geldim bu dünyaya 
ve ilk annemi güldürdüm yine bu hayatta..


özledik be paşam

işin sırrı mavi gözleri değildi, 
ya da sarı saçları.
bir ırka inancıydı Samsun'a bastıran ayakları.
Kocatepe'den bir bakardı,
yanarken sigarası.
şimdiyse demokrasi
bayrak yakmanın yeni adı.
vatan seven oldu faşist
kürt oldu terörist
Neyzen Teyfik'in de dediği gibi
Atatürk'e dil uzatma sebepsiz.
sen anandan gene çıkardın amma..
baban kimdi bilemezdin şerefsiz.