11 Aralık 2010 Cumartesi

leb

Bir kere yemeye başladıktan sonra duramazsın, kendine hakim olamazsın, sana verdiği o hazzı hiç bir şeye değişmezsin. Sarısı makuldür ama beyazın tadı farklıdır. Çıtır çıtırdır, ağzında kuru bi tat bırakır belki ama vazgeçemezsin. Evet leblebiden bahsediyorum. Hani şu leb demeden söylenen şey. Hah o işte..

Kuruyemişçiye gidip bi avuç leblebi almak kolay ama leblebi tadında bi avuç sevgi bulmak o kadar kolay mı ? Leblebi insan formatına bürünür mü mesela ? Hayatımıza kaç tane leblebi girer ki en sonunda ?

Bazen sadece alkolün yanında iyi gider, tek seferde bi gecede. Bazen akşamları film seyrederken bi kaç sefer. Ya da sana iyi gelir yemeden duramazsın, leblebi olur hayatın.

Benim küçük leblebim, hayatım, tuzlu kuruyemişim. Seni yemek çekirdek çitlemek gibi. Her seferinde daha tutkulu , her seferinde daha fazla istemek. Farkında olmadan yemek seni. Zarar veren yanlarına bakmadan, zararlıların en güzelini sevmek.

Hadi leb, yi beni.                           

2 yorum:

  1. leblebiden kastın ne kadınlarmı yoksa bildiğin leblebi mi?

    YanıtlaSil
  2. ne anladıysan aslında.. 2 güzel kıza yazmıştım bunu ama genelleyerek, sanırım kastım her 2side.

    YanıtlaSil